Haber

Adalet Bakanı Bozdağ: İftira atan cezasını çeksin

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Sosyal medyada terör örgütleri, istihbarat örgütleri ve paracı troller ortalıkta dolanıyor. İftira atanlar cezalarını göze alsınlar. Eğer bu kanalları tehdit ve şantajla insanların onurunu ve onurunu kırmak için para elde etmek için kullanıyorlarsa cezasını çeksinler” dedi. bir değil bin kere.iki kere düşünmesi gerekecek.çünkü biz bunlarla hukuken mücadele etmezsek,veremezsek aziz vatandaşlarımız bunun için mücadele edemeyecek.devlet olarak biz alacağız. Bu konuda gerekli adımlar atıldı” dedi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi’nde düzenlenen Kişisel Verilerin Korunması Günü Programına katıldı. Bakan Bozdağ, “Türkiye, son 20 yılda her alanda büyük değişimler yaşarken, insan hak ve özgürlüklerinin korunması, güçlendirilmesi ve geliştirilmesi ile hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi açısından çok değerli reformlar ve gelişmeler kaydetti. Zaman içinde, Unutmuş olabiliriz, unutmuş olabiliriz, ne oldu, idareye başvurmanın bir yolu var, oradan da bir sonuç alamazsanız yargıya başvurmanın bir yolu var, tabiri caizse vatandaşlarımız. , hak aramanın iki yolu var.2002’den önce bunu söylüyorum.Bugün geldiğimiz noktaya baktığımızda adalet arama yollarının arttığını görüyoruz.Bambaşka bir noktaya geldik.Türkiye’de hem haklı hem de haklı. kişisel verilerin korunmasına yönelik, anayasal bunun üzerinden kişisel bilgileri koruma kurumu kurmuş ve bireysel verilere ilişkin yeni bir hak arama yolu ortaya koymuş bulunmaktayız. kurum ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki örtüşen özgürlüklerden herhangi biri kamu gücü tarafından ihlal ediliyorsa, bu sefer ne yaptık? Bireysel başvuru hakkını getirdik. Bugün her vatandaş, temel hak ve özgürlüklerinin kamu gücü tarafından haksız yere ihlal edildiğini iddia ederse, Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi’ne bireysel olarak başvurabilir.

İlgili Makaleler

AYM’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin nitelikleriyle donatıldığını ifade eden Bozdağ, “Önceden sadece dilekçe ile bilgi alma hakkı verilebiliyordu ama Türkiye’de bilgi edinme hakkı yoktu. Biz kanun çıkardık. hakkın kullanımına ilişkin yasal düzenleme.Vatandaşlarımız artık kamuya rastgele oynanan bir bahis hakkında bilgi almak istediklerinde devletin herhangi bir kurumuna başvurma imkanına sahiptir.Başvurulan kurumların bu başvurulara anında cevap verme zorunluluğu vardır. Öte yandan, idarenin işleyişine ilişkin şikâyetleri incelemek için İdarenin işleyişine ilişkin şikâyetleri inceleyen ve Meclisimiz adına denetleyen ombudsman, hem idarenin işleyişindeki birçok aksaklıkları tespit ediyor. İdare, istişari kararları ile tespit edilen bu aksaklıkların giderilmesi konusunda tavsiyelerde bulunur. bu tavsiyelerin gereklerini yerine getirmez. Başta kadın, çocuk, engelliler, şehit yakınları ve gazilerimiz olmak üzere vatandaşlarımızın eşitlik unsurunu, hak ve hukukunu özgün bir noktaya getirdik.” bir yandan da insan haklarımız için daha garanti anayasal olanaklar yarattık.Öte yandan belki de en değerlisi, tüm devlet kurumlarının yasama ve yürütme organlarını doğrudan vatandaşların denetimine açtık. Eskiden sadece müfettişler veya maddede yetkilendirilenler denetlerken, artık bu düzenlemelerle hakları ihlal edilen, bilgi edinmek isteyen veya idarenin işleyişinden şikayetçi olan her vatandaşa, Dilekçeler yoluyla hak arama vasıtalarını kullanarak devleti ve Meclis’i yürütmeyi denetleme hakkının bulunduğunu belirten Bozdağ, kişisel verilerin saklanmasının önemini vurgulayarak şöyle devam etti: “Hepimiz şimdi ve mahremiyetimizi, kişisel verilerimizi ve özel hayatımızı sakladığımızı bilmiyoruz. Bütün bunların hem toplumsal huzuru bozmak hem de aile içinde birçok başka soruna yol açmak açısından herkesin çarşaf giymesine yol açtığı tartışmasız. Bu nedenle vatandaşlarımız kendilerine ‘Devletim beni nereden tanıyor?’ diye soruyor. Soru sormak istediğinde dün cevap yoktu ama bugün var. Rastgele bir kuruma başvurduğunuzda o kurum size kendiniz hakkında bilgi vermek zorundadır. “Ne amaçla topladınız?” Kendisine sorduğunuzda, amacını açıklamak zorundadır. “Amacına uygun mu kullanıyorsun? Kullanmıyor musun?’ Sorduğunda, kullanıp kullanmadığını size bildirmek zorundadır. gelmek. Bu nedenle her bir vatandaşımızın bu alanları gözetlerken ve takip ederken bu gerçeği göz ardı etmemesi gerekmektedir. Kim ne derse desin, doğrulamadan oradaki bilgilere güvenmek güveneni mahvedebilir. Birçok hataya yol açabilir. Tertemiz insanlara kirli, kirli insanlara saf demeye zorlanabilir. Gerçekten o kadar çok şey oluyor ki. Yargıda yer alan iddialarda halk linç ediliyor ama belgelere baktığınız zaman hiçbir şey olmuyor. ‘Temiz’ deyince ‘temiz’ diyen de ‘vay’ deyip saldırıyor. Dürüste ‘namuslu’, namussuza ‘namussuz’ demek toplum tarafından adeta linç edilme sebebi oldu. Bu nedenle sosyal medyayı kullanırken elde edilen her bilginin teyit edilmesi, elektronik alanda bilgi edinilmesi ve bu tıp alanlarından yayılacak koku, iftira, fitne ve fitne, iftira ve çarpıtmanın dünyada yok edilmesi açısından büyük önem arz etmektedir. toplum. Terör örgütleri, istihbarat örgütleri, para çalan troller sosyal medyada ortalıkta dolaşıyor.” başka ülkeler kuruyor.Öte yandan para için çalışan troller, gruplar var.Parayı verince istediğiniz iftirayı atıyorlar.Allah korkusu yok.Onlarda utanma yok.Endişeleri yok. Türkiye’nin barışının, haklarının ve hukukunun korunması için onlarla amaçsızca mücadele etmemiz şarttır.Yeni dönemde bu alanda daha ağır cezai yaptırımlar uygulayacağımızı Nevşehir’den tüm Türkiye’ye duyuruyorum.Çünkü Nevşehir’den tüm Türkiye’ye duyuruyorum. bu konuda koyduğumuz cezai yaptırımların da yetmediği ortaya çıktı ona cezaları artıracağız iftira atan cezasını çeksin iftira atsın insanlar bu kanalları tehdit ve şantajla para almak için kullanıyorsa İnsanların şeref ve haysiyetlerini yok etmek için bundan sonra bin kere düşünmek zorunda kalacaklar. Çünkü biz onlarla hukuk yoluyla bir çaba göstermezsek, biz yapamazsak siz değerli vatandaşlarımız bu çabayı gösteremezler. ‘DOLANDIRMA SUÇUNUN İŞLENMESİNDE CİDDİ ARTIŞ VAR’ Siber bağlantılı birimlerin kurulduğunu belirten Bozdağ, “Bunları önümüzdeki süreçte daha da geliştireceğiz. sonraki periyot. Bir ülkenin siber güvenliğini yabancı ülkelere emanet etmek, o ülkenin siber güvenliğini kendi askerlerine değil de yabancı askerlere emanet etmek kadar tehlikelidir. O ülke için büyük bir tehdit. Bu kabul edilemez bir durumdur. Bu nedenle devlet elbette bu güvenlik konusunda gereğini yapacaktır. yapmaya devam ediyor. Ancak vatandaşlarımızın da kişisel verilerinin güvenliği konusunda dikkatli olmaları gerekmektedir. Son dönemlerde özellikle sosyal medya ve dijital mecralar kullanılarak dolandırıcılık suçlarında ciddi bir artış yaşanıyor. Belgelere baktığınız zaman gün geçtikçe artıyor. Tabii burada devlet önlem alacak. Ama biz vatandaşlar olarak en büyük tedbiri kendimiz alacağız” dedi. “ÜLKEMİZDE TÜM DİNLER HUZUR İÇİNDE YAŞAR.” İsveç’te bir cahil Kuran’ımızı yaktı. Sonra Hollanda’da asrımızın Ebu Cehillerinden biri yaktı. Orada Kur’an-ı Kerim var Sonra İsveç’te bu aşağılık bire bir teşebbüste bulundu, bu sefer Danimarka’da bir kazıklama eylemiyle Şimdi Türkiye olarak yüzde 99’u Müslüman olan bir ülke olarak tüm dinlere saygılıyız. tüm inançlar, tüm etnik kökenler ve tüm farklılıklar.Türkiye’nin herhangi bir yerinde başka bir dinin kutsal kitabına saygısızlığa şahit oldunuz mu?Ülkemizde tüm dinler, mezhepler, inançlar ve etnik farklılıklar barış ve uyum içinde yaşıyor.İstihbarat örgütleri dahi olsa diğer ülkeler işbirlikçileri ile zaman zaman içerideki muziplikleri tırmalamaya çalışıyorlar, sürekli karşılarında Türk milletinin basiretliliğini görüyorlar, şimdiye kadar başarılı olamadılar, bundan sonra da olmayacaklar. Kur’an-ı Kerim’in yakılması n İsveç, Türk Büyükelçiliği yakınında gerçekleşti. İsveç hükümeti buna izin veriyor. Polis, bu yakıcı eylemi gerçekleştiren piçi zayi olmasın diye koruyor.” Bakan Bozdağ, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

Şimdi soruya baktığımızda, ‘Bu onların kanunlarında suç değil mi? 2 yıla kadar ağır ve ağır suçlar 4 yıla kadar hapis cezasına çarptırılıyor. Şimdi İsveç başsavcısı “Ben soruşturma gerektirecek bir şey görmedim” diyor ve belgeyi kapatıyor. Buradan , Türkiye’nin Adalet Bakanı olarak İsveç’in Adalet Bakanı ve hükümetinin kanunları uygulamak gibi bir misyonu var.Buradaki savcılara soruyorum.Yasalarınızı Türkiye olarak biz mi yazdık?Biz mi meclisimize kabul ettik? bunları sen yaz, meclisinde kabul edildi mi, sen yazdın, mecliste kabul edildiler, yok saymak, izin vermek, faili korumak İsveç’in kendi maddelerini bile ihlal etmesi demektir, bunlar İslam karşıtıdır, Müslüman karşıtıdır. onlarla çalışmak.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu